25 Aralık 2016 Pazar

MUM KADAR IŞIĞIN YOKTU GÜNEŞ YERİNE KOYDUK SENDE HAKLISIN.

   Bi yerde şöyle birşey  okumuştum.  "Başta  zor gelebilir ama herşey  başta zor gelir". Gerçektende öyle.  Yaşadığın olay, içinde bulunduğun zorlu süreç,  başta  mutlaka zor gelebilir. Geçirdiğin her saniye, her dakika, her saat bu zorluğu  az da olsa hafifletir. Ve bazen gözüne  bir perde iner di mi? Hayatındaki o insanın ne eksiğini  ne de o saçma egosunun farkına  varabildin. Şuan düşündüğünde 'nasıl  tahammül ettim, nasıl gerçeklerin farkına varamadim, nasıl saf oldum bu kadar diyebilirsin. Asla ve asla üzülme. Sende bendensin ve herşey  geçecek. Zor geçecek belki, ama sonunda herşey geçecek. Üzüldüğün pişman olduğun tek nokta kendinden vermiş olduğun ödün olsun. Gerisi hiç önemli değil. Değmeyecek insanlara haddinden fazla değer verdik... Nokta kadar küçük bir sorun tüm gerçeği gösterdi bize. Şanslı olduğunu düşün.  En azından daha çok ilerleme den bitti. Cabaladım , mücadele verdim  . Bu saatten sonra kılımı dahi kıpırdatmam o geri donecek bir gün , ama sen ondan öyle bir gittin ki , onun gelmesi hiçbir şey ifade etmeyecek . Gelmese de olur. O sana yaptıklarının , yaşattıklarının bedelinden kaçamayacak.
   Boşveeeeer birdaha mı gelcez dünyaya ?  Biz kızlara yön verev erkekleri severiz . En ufak kavgada çekip gidenleri değil . Ördüğün duvarları istediğin insanlar haricinde kimse geçemeyecek . Otu boku  sorun yapan insanlarla bir ömür zaten geçmez . Sen değerlisin ,biz ne savaşlardan önde bayrak sallayarak cıktık :)
Her şeye rağmen güzel insanlar var yeterki etrafa bakmasını bilin beybiler :))
   Minyonuz güzel günleri göremiyoruz ama o güzel günleri göstermek için bizi omzuna alan insanlar elbet çıkacak kim bilir.  :)) Bu arada soran olursa delirdikçe güzelleşiyor, aklına eseni yaptıkça kendine geliyo dersiniz.

31 Mart 2016 Perşembe

TESELLİ VERMEK BOYNUMUZUN BORCU, KADERİMİZ... :)

   İlk olarak aileden başlamak lazım.Evin en küçüğü olmak zor iş . Herşeyi dinle,hallet, teselli ver pohpohla, akıl ver üzerine bide olup biten olayları en sona duy. Olacak  iş mi ? geri al verdiğin teselliyi, akıl vermeyi. Ne demek en sona ben duyarım? Sonraki ikinci durak arkadaş çevresinde ayrılanların,kavga edenlerin, tartışanların, hediye almak isteyenlerin, akıl almak isteyenler kişiler listesinde başta geliyorum.Her ne kadar kolay gibi gözükse aslında çok zor bi durum.  Herkesin ilişkisi hakkında mutlaka söyleyecek bi sözüm var. Genelde ayrılık ve tartışmada ağızdan çıkan ilk söz '' canım barışırsınız ya, azcık ayrı kalın birbirinizin değerini bi anlayın, emin ol özleyip dönecektir.Hem senden iyisini mi bulcak canım? Harika kızsın''.Aslında durum böylede olmuyo erkekte kızdan iyisini bulur, kızda erkekten iyisini bulur. Mutfakta ki sarı bez değiliz ne de olsa :)  Zaman geçtikten sonra adam dönmedi. Söylenen teselliler boşa gitti. Bu sefer gerçekleri kıza DAN diye birden yüzüne söylemeyin, Allah korusun felç geçirirebilir. :) Bu sefer  '' canım o senden bekliyodur mesaj. Bence bi mesaj at bi ara bakalım tepkisi ne olacak nasıl davranıp, nasıl konuşacak. Belki pişmandır, suçlu olduğu için senin aramanı/mesaj atmanı bekliyodur'' dersen bu kötü olur.Sonuç olumsuz olursa sen ara dedin herşey kötü oldu aramayacaktım dedirtmeyin karşı tarafa. Ortak arkadaş olduğunuz için karşı tarafıda aramak zorunda kalıyosunuz. ''Vaaay iki dakika da dolduruşa geldin sende bana düşman oldun'' lafını duymak istemiyosan eğer :). Kızın yanında adamı ararsın, kız konuşmaya fırsat vermez, Çünkü hür özgür iradenle bişey diyemezsin, kız arkadaşın kendi demek istediği şeyleri sana dedirtmek ister bi nebze de olsa rahatlar. ''İyi dedik dimi oh olsun, sende iyi konuştun benim dediklerimi tam anlamayıp diyemesende iyiydin. Ben bile bu kadar mantıklı konuşacağını düşünemedim doğrusu'' der. Zaten arkadaşın  elinde kağıt kalemle hazır bekler. Olur da dedğini anlamazsan demek istediğini kağıda  yazsın ki sende karşı tarafa onu söyle. Kağıda yazmak burada kafana silah dayamak gibi bişeyler oluyo.Bazende telefona yazar,sen ekrana bakarsın yazılanı karşı tarafa kendicümlenle söylersin telefonda :) Telefon kapatıldıktan sonra milyon kez kız arkadaşın bu konuşma hakkında konuşur.Adam kız hakkında iyi şeyler dediyse eğer, arkadaşın ağzını yayıp 'aiiyyy kıyamam yaaa beni nasıl düşünür, seviyo demi? seviyo seviyo, sevmese demez' dedikten hemen sonra gerizekalı yaa benden ona ne?  'Ona mı kalmış beni düşünmek'' der

   Sanki ayrılan arkadaşını barıştırmak, aralarını halletmen boynunun borcuymuş gibi kendini buna mecbur hissedersin.Baktın bi arkdaşın mutsuz, sinirli. gözleri dolmuş bi şekilde sana mı geliyo. Arkana bakmadan kaç.Çünkü bu sefer teselli verme yöntemini değiştirceksin. Verdiğin teselli tatmin etmeyecek :). Eğer arkadaşın suçluysa direk sen suçlusun böyle böyle yapmamalıydın de ki sana dünyanın kaç bucak olduğunu göstersin. Kız tarafı her zaman haklıdır. Konuşma aralarında ''ya mesela belki kendine göre haksızsındır bu konuyu bide ondan dinlesek'' diyip hatanın onda oldğunu alttan alttan kabullendirmek lazım. Aynı şey kilo konusunda da geçerli. Ben kilo mu aldım dediklerinde genelde ''yok canım regl şişkinliğidir o, yada yediğin içtiğin bişey şişirmiştir yoksa sen normalde zayıfsın'' dersin. Birden aa evet kilo aldın sen şişkinlik değil dersen ölürsün :) .

   Sonunda barıştılar, üzerinden bi yük kalktı. Artık eskisi gibi çiftin yanında ortak arkadaş pozisyon konumuna geçebilirsin. İkisinide teselli etme gibi bi ihtimaliniz artık yok.


   Üçüncü durak SEVGİLİNİZ. İşin en zor kısmı! Bazen sevgilinize gelirler. Bi takım ufak çaplı bunalıma girer, uzattıkca uzatır. Yine teselli verme işlemi burada da karşımıza çıkar. ''Hayır hayatım öyle düşünme, herşeybizimiçin çok güzel olcak,Şimdi olmasa bile zamanla olur.Önemli olan kötü günde,zor durumda birbirimizin yanında olmak değil mi? Hayır hayır düşünme öyle sen çok iyi insansın. Herşeyi başarırsın, evet aşkım hı hı aynen öyle....'' derken derken birden kendinizi çıldırmış, çocuğa karşı saldırı durumuna geçmiş olarak bulursunuz. 'Çok çabuk bunalıma giriyosun, ne olcak herşey iyi güzel olcak diye bişey yok, kafana takma artık alla alla' derken hooop kavganın içindesin. Al bide burdan yak! Baştan ilişkiyi düzeltmeye bak. Uğraş çabala tekrar barış :)

   Artık arkadaşlık ve sevgililik vazifenizi en iyi şekilde yerine getirdiniz. TEBRİKLER!! diye hayatınızdan bir alt yazı geçer :)


11 Şubat 2016 Perşembe

BALIK ETLİ AİLESİNDEN MİSİNİZ ?

   Öyle bi tatil düşünün ki, sınav haftası düzensiz beslenmekten  aldığınız kiloları  tatilde eve döndüğünüz de vermeyi planlıyosunuz. Diyetleri, rejimleri, ve kürleri internetten deli gibi araştırıp not alıp, 'tamam işte bu eve gittiğim zaman 2-3 haftada 3-4 kilo veririm diye düşünüyosun.İnterntten bi dünya para verip zayıflama çayları alıyosun kullanıyosun işe yaramadığını görünce arka fonda 'yine hüsraaaaan ' şarkısı çalıyo.  Eve gittiğinde annenin en sevdiği yemekleri, tatlıları yapmasıyla başlayan hayal kırıklığı. İlk bi kaç gün böyle gider sonra ben diyete  başlarım diye düşünüp kendini kandırırsın. Tatile geldiğini duyan halan, teyzen, yengen geldiğini duyan herkes en cok sevdiğin pastaları tatlıları yapıp sana gelir. 'Ayy ye kuzum yee '. Bi çatal tatlıdan, bi çatal diğer tatlıdan,  derken derken tabak dolusu yediğini  fark edersin. Anlaşıldığı gibi tatilde kilo verme hayali buuum oldu.

   Siyah en zarif göstren renktir.
   Regl dönemi ondan bu şişkinliğim  diye bi süre böyle kandırdım kendimi. Bi şişkinlik çok mu uzun  sürer? Ardından vazgeçis evresine girdim. Herşeyimi baştan aşağıya kadar siyah yaptım. Komple siyah giyindim ama  içim daraldıııı....Hayatımda 1kez 48 kiloya düştüm. Nasıl düştüm bende bilmiyorum. Balık etliler ailesinde olduğum için o şans 1 kez tesadüfen geçti elime. Kilo almak bir hafta,vermek bir ömür. Bu tatil bana artı 3kilo olarak döndü.Hani balık etlilik moda oluyodu, hani kalın bacak artık popülerdi. Evde spor yapan insanları tebrik ediyorum. Bende o azim yok.  Hayat yiyip yiyip kilo almayana güzeeell. Olmuyo demek ki benim de yapım buymuş :)